SAGALASSOS’DA ZİYARETÇİ HEDEFİ: 50 BİN

Kültür 18.06.2018 - 14:35, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:35
 

SAGALASSOS’DA ZİYARETÇİ HEDEFİ: 50 BİN

Ağlasun ilçesindeki Sagalassos Antik Kentinde bu yıl 50 bin ziyaretçi hedefleniyor.
Antik kentte, M.S. 160-180’de inşa edilen Roma imparatorlarının sülalesi Antoninler’in adını taşıyan çeşmede, 2 bin yıl öncesinde olduğu gibi dağdan gelen doğal kaynak suyu, şelaleyi andırır biçimde akmaya devam ediyor.   (Ağlasun ilçesinde M.Ö. 3000 döneminde, Anadolu’nun yerel halkı olarak kabul edilen Luwiler’in yerleştiği, sonrasında onlarca medeniyete ev sahipliği yapan antik Roma kenti Sagalassos, 1600 metre yükseklikte dik sayılabilecek bir tepede olmasına rağmen, geçen yıl 35 bin ziyaretçi ağırladı. Hem anayola uzaklığı hem de zorlu dağ yoluna rağmen bu yıl 50 bin ziyaretçi hedeflenen Sagalassos, kazılar ve restorasyonlarla bugün yeniden ayağa kaldırılan eşsiz tarihi eserleriyle dünyanın başlıca antik kentleri arasında gösteriliyor.)   28 METRE UZUNLUK, 9 METRE YÜKSEKLİK   Antik kentin en dikkat çeken eseri ise Roma imparatorlarını da çıkartan Antoninler sülalesinin adını taşıyan Antoninler Çeşmesi. Antik dönemde olduğu gibi bugün de Ağlasun Dağı’ndan antik su yollarıyla getirilen doğal kaynak suyu, küçük bir şelaleyi andırır vaziyette akmaya devam ediyor. M.S. 160-180 yıllarında Yukarı Agora’nın kuzeyinde inşa edilen görkemli çeşme, 28 metre uzunluğunda ve 9 metre yüksekliğe sahip. Yapımında yedi farklı renkte taş kullanılan çeşmenin önünde ise 81 metreküplük havuz bulunuyor.   ÇEŞMEDEKİ HEYKELLER İMİTASYON, GERÇEĞİ MÜZEDE   Her iki ucunda dışarıya doğru çıkıntı yapan sütunlu birer podyum bulunan çeşmenin suyu ise 4,5 metre yükseklikten şelale gibi akarak havuzu dolduruyor. 1998’de kazı ve restorasyon çalışmalarına başlanılan çeşme, 2010 yılında yeniden faaliyete geçirildi. Kazılarda ortaya çıkarılan 4 heykelin asılları Burdur Arkeoloji Müzesi’nde sergilenirken, çeşmeye de birebir imitasyonları yerleştirildi. Çeşmeyi, Sagalassos’un en önemli hayırseveri, Titus Flavius Severanus Neon ve eşinin yaptırdığı düşünülüyor.   BÜYÜK İSKENDER ADIYLA DÜNYA DUYDU   Burdur Arkeoloji Müzesi Müdürü Hacı Ali Ekinci, Sagalassos’un tarih boyunca bütün bilim insanları tarafından bilinen bir antik kent olduğunu belirtti. Ekinci, Büyük İskender‘in Anadolu’nun bütün kentlerini tek tek ele geçirmeye başlamasıyla 4’üncü yüzyıldan itibaren sesini tüm dünyaya duyurduğunu kaydetti. Kentin ilk defa 1706’da Fransa kralı Louis’in isteği üzerine yapılan incelemelerde Paul Lucas tarafından keşfedildiğini, ancak Sagalassos olarak lokalize edilemediğini söyledi. 1824’te ise İngiliz rahip Arundell’in keşfettiğini kaydeden Ekinci, sonrasında da Anadolu’ya gelen bütün seyyah ve gezginlerin bu bölgeyi gezerek incelemelerinde hep söz ettiklerini söyledi.   YENİ KAZI DÖNEMİ TEMMUZDA   Sagalassos’ta kazıların, bölge halkının ‘Mark Bey’ olarak benimsediği Prof. Marc Waelkens başkanlığında Belçika Leuven Üniversitesi ve Türk’lerden oluşan ekiple 1990 yılında başlatıldığını anlatan Müze Müdürü Ekinci, kazıların Prof. Waelkens’in emekli olduğu 2013 yılına kadar 25 sezon devam ettiğini aktardı. Ardından kazı başkanlığını kazı ekibinden Prof. Jeroen Poblome’nin devraldığını kaydeden Ekinci, bu yılki kazı sezonunun temmuz ayında başlayacağını açıkladı. (güncel15.com)
Ağlasun ilçesindeki Sagalassos Antik Kentinde bu yıl 50 bin ziyaretçi hedefleniyor.

Antik kentte, M.S. 160-180’de inşa edilen Roma imparatorlarının sülalesi Antoninler’in adını taşıyan çeşmede, 2 bin yıl öncesinde olduğu gibi dağdan gelen doğal kaynak suyu, şelaleyi andırır biçimde akmaya devam ediyor.

 

(Ağlasun ilçesinde M.Ö. 3000 döneminde, Anadolu’nun yerel halkı olarak kabul edilen Luwiler’in yerleştiği, sonrasında onlarca medeniyete ev sahipliği yapan antik Roma kenti Sagalassos, 1600 metre yükseklikte dik sayılabilecek bir tepede olmasına rağmen, geçen yıl 35 bin ziyaretçi ağırladı. Hem anayola uzaklığı hem de zorlu dağ yoluna rağmen bu yıl 50 bin ziyaretçi hedeflenen Sagalassos, kazılar ve restorasyonlarla bugün yeniden ayağa kaldırılan eşsiz tarihi eserleriyle dünyanın başlıca antik kentleri arasında gösteriliyor.)

 

28 METRE UZUNLUK, 9 METRE YÜKSEKLİK

 

Antik kentin en dikkat çeken eseri ise Roma imparatorlarını da çıkartan Antoninler sülalesinin adını taşıyan Antoninler Çeşmesi. Antik dönemde olduğu gibi bugün de Ağlasun Dağı’ndan antik su yollarıyla getirilen doğal kaynak suyu, küçük bir şelaleyi andırır vaziyette akmaya devam ediyor. M.S. 160-180 yıllarında Yukarı Agora’nın kuzeyinde inşa edilen görkemli çeşme, 28 metre uzunluğunda ve 9 metre yüksekliğe sahip. Yapımında yedi farklı renkte taş kullanılan çeşmenin önünde ise 81 metreküplük havuz bulunuyor.

 

ÇEŞMEDEKİ HEYKELLER İMİTASYON, GERÇEĞİ MÜZEDE

 

Her iki ucunda dışarıya doğru çıkıntı yapan sütunlu birer podyum bulunan çeşmenin suyu ise 4,5 metre yükseklikten şelale gibi akarak havuzu dolduruyor. 1998’de kazı ve restorasyon çalışmalarına başlanılan çeşme, 2010 yılında yeniden faaliyete geçirildi. Kazılarda ortaya çıkarılan 4 heykelin asılları Burdur Arkeoloji Müzesi’nde sergilenirken, çeşmeye de birebir imitasyonları yerleştirildi. Çeşmeyi, Sagalassos’un en önemli hayırseveri, Titus Flavius Severanus Neon ve eşinin yaptırdığı düşünülüyor.

 

BÜYÜK İSKENDER ADIYLA DÜNYA DUYDU

 

Burdur Arkeoloji Müzesi Müdürü Hacı Ali Ekinci, Sagalassos’un tarih boyunca bütün bilim insanları tarafından bilinen bir antik kent olduğunu belirtti. Ekinci, Büyük İskender‘in Anadolu’nun bütün kentlerini tek tek ele geçirmeye başlamasıyla 4’üncü yüzyıldan itibaren sesini tüm dünyaya duyurduğunu kaydetti. Kentin ilk defa 1706’da Fransa kralı Louis’in isteği üzerine yapılan incelemelerde Paul Lucas tarafından keşfedildiğini, ancak Sagalassos olarak lokalize edilemediğini söyledi. 1824’te ise İngiliz rahip Arundell’in keşfettiğini kaydeden Ekinci, sonrasında da Anadolu’ya gelen bütün seyyah ve gezginlerin bu bölgeyi gezerek incelemelerinde hep söz ettiklerini söyledi.

 

YENİ KAZI DÖNEMİ TEMMUZDA

 

Sagalassos’ta kazıların, bölge halkının ‘Mark Bey’ olarak benimsediği Prof. Marc Waelkens başkanlığında Belçika Leuven Üniversitesi ve Türk’lerden oluşan ekiple 1990 yılında başlatıldığını anlatan Müze Müdürü Ekinci, kazıların Prof. Waelkens’in emekli olduğu 2013 yılına kadar 25 sezon devam ettiğini aktardı. Ardından kazı başkanlığını kazı ekibinden Prof. Jeroen Poblome’nin devraldığını kaydeden Ekinci, bu yılki kazı sezonunun temmuz ayında başlayacağını açıkladı. (güncel15.com)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.