PINAR TÜRENÇ: "BASIN BÜYÜK SANCI İÇERİSİNDE"

Gündem (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 31.05.2014 - 12:52, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:34
 

PINAR TÜRENÇ: "BASIN BÜYÜK SANCI İÇERİSİNDE"

Basın Konseyi Başkanı Türenç basın özğürlüğü konusunda ilginç açıklamalar yaptı.
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye’de son günlerde tartışılan basın özgürlüğü konusunda, “Türkiye’de basın bugün çok büyük sancı içerisinde, çok büyük sancı çekmekte çünkü basın özgürlüğünün bunca yıldır bu kadar dibe vurduğu bir dönem yaşamadık” ifadelerini kullandı.Basın Konseyi Yüksek Kurulu Bölge Toplantısı Afyonkarahisar’da yapıldı. Toplantıya Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Basın Konseyi 2’nci Başkanı Murat Önok, Basın Konseyi Genel Sekreteri, Namık Koçak, Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Afyonkarahisar Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Emin Güzbey, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda dinleyici katıldı.Toplantının açılış konuşmasını yapan Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türk basınının sıkıntı içerisinde olduğunu kaydetti. Basının özgürlüklerinin yok edilmeye çalışıldığını söyleyen Türenç, “Türkiye’de basın bugün çok büyük sancı içerisinde, çok büyük sancı çekmekte çünkü basın özgürlüğünün bunca yıldır bu kadar dibe vurduğu bir dönem yaşamdık. Ben yaklaşık 40 yıldır basın mensubuyum ama böylesine özgür olmayan ve sancılı bir dönem yaşamadık. Biz bunun sancısını çekiyoruz ama sizlerin adına çekiyoruz çünkü sizin haber alma özgürlüğünüzün yok edilmesini kabul edemiyoruz. Biz yazamayınca, biz olayı izleyemeyince, biz gerçeğin fotoğrafını çekip olduğu gibi sizlere yansıtamayınca siz haberden haberdar olamıyorsunuz. Biz onun için uğraşmaktayız” dedi.“GAZETECİLER ZİNDANLARDA TUTSAK EDİLDİ”Basın Konseyi'nin Türkiye’deki görevleri ve cezaevinde olan gazeteciler konusuna değinen Türenç, “Basın Konseyi Türkiye’de büyük bir önem taşımaktadır. Dünyada birçok basın konseyi var. Türkiye’de tek etik değerler ve özgürlüklerle uğraşan, savaş veren kurumdur. Aynı zamanda Birleşmiş Milletlerin tek tanıdığı sivil toplum örgütü Basın Konseyi'dir Türkiye’de. Basın Konseyi'nin görevi; basının etik değerlerinin hayata geçmesini sağlamak, mesleğin etik değerlerini savunmak, bunun ötesinde basın özgürlüğünün yerleşebilmesi, yok olmaması için mücadele vermektir. Bu mücadeleyi yaparken bayağı acı çekmekteyiz. Birçok arkadaşımız tutsak edildi. Tuncay Özkan 6 yıl tutsak kaldı Silivri Cezaevi'nde. Mustafa Balbay, Deniz Yıldırım, Füsun Aydoğan 8 ile 1 yıl arasında değişen hapis cezaları arasında tutsak edildi. Hapis edilmediler, tutsak edildiler. Niye tutsak edildiler? Gerçeği ararken, muhalifin sesini yazarken, ifade ederken kabul edilmediler ve tek bir ceza sistemi vardı bu anlayış içerisinde, onların tutsak edilmesiydi ve onlar Silivri zindanına tutsak edildiler, üzerlerine demir kapılar kapatıldı” ifadelerini kullandı.“TÜRK BASINININ MADDİ SIKINTILARI DA BÜYÜYOR”Konuşmasında son olarak Türk basınının maddi sıkıntılarına da değinen Türenç, şunları söyledi:“Basın bir başka tutsaklık içerisinde. Yüzlerce gazeteci işsiz ve birçok gazeteci kapanma tehlikesi içerisinde çünkü ilan, reklam politikası bu anlayış içerisinde ikiye bölündü. Bazı gazeteler ilan reklam alamadıkları için maddi sıkıntı içerisinde hem ekibini, çalışanlarını azaltıyor hem de muhalif olan kalemleri maalesef işten çıkarıyor. Birçok muhalif kalem yazdıklarından dolayı işten çıkarılıyor. Böylesi bir zorluk içerisinde Türk basını mücadelesine devam ediyor.”Türenç’in ardından konuşan Tuncay Özkan ise, cezaevinde yaşadıklarını anlatarak daha mutlu ve daha güzel bir gelecek için toplumun yapması gerekenleri anlattı. Özkan, farklı görüşlerin, farklı kanaatlerin insanların birbirini sevmesine engel olmayacağını söyledi.
Basın Konseyi Başkanı Türenç basın özğürlüğü konusunda ilginç açıklamalar yaptı.

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye’de son günlerde tartışılan basın özgürlüğü konusunda, “Türkiye’de basın bugün çok büyük sancı içerisinde, çok büyük sancı çekmekte çünkü basın özgürlüğünün bunca yıldır bu kadar dibe vurduğu bir dönem yaşamadık” ifadelerini kullandı.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu Bölge Toplantısı Afyonkarahisar’da yapıldı. Toplantıya Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Basın Konseyi 2’nci Başkanı Murat Önok, Basın Konseyi Genel Sekreteri, Namık Koçak, Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Afyonkarahisar Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Emin Güzbey, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda dinleyici katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türk basınının sıkıntı içerisinde olduğunu kaydetti. Basının özgürlüklerinin yok edilmeye çalışıldığını söyleyen Türenç, “Türkiye’de basın bugün çok büyük sancı içerisinde, çok büyük sancı çekmekte çünkü basın özgürlüğünün bunca yıldır bu kadar dibe vurduğu bir dönem yaşamdık. Ben yaklaşık 40 yıldır basın mensubuyum ama böylesine özgür olmayan ve sancılı bir dönem yaşamadık. Biz bunun sancısını çekiyoruz ama sizlerin adına çekiyoruz çünkü sizin haber alma özgürlüğünüzün yok edilmesini kabul edemiyoruz. Biz yazamayınca, biz olayı izleyemeyince, biz gerçeğin fotoğrafını çekip olduğu gibi sizlere yansıtamayınca siz haberden haberdar olamıyorsunuz. Biz onun için uğraşmaktayız” dedi.

“GAZETECİLER ZİNDANLARDA TUTSAK EDİLDİ”
Basın Konseyi'nin Türkiye’deki görevleri ve cezaevinde olan gazeteciler konusuna değinen Türenç, “Basın Konseyi Türkiye’de büyük bir önem taşımaktadır. Dünyada birçok basın konseyi var. Türkiye’de tek etik değerler ve özgürlüklerle uğraşan, savaş veren kurumdur. Aynı zamanda Birleşmiş Milletlerin tek tanıdığı sivil toplum örgütü Basın Konseyi'dir Türkiye’de. Basın Konseyi'nin görevi; basının etik değerlerinin hayata geçmesini sağlamak, mesleğin etik değerlerini savunmak, bunun ötesinde basın özgürlüğünün yerleşebilmesi, yok olmaması için mücadele vermektir. Bu mücadeleyi yaparken bayağı acı çekmekteyiz. Birçok arkadaşımız tutsak edildi. Tuncay Özkan 6 yıl tutsak kaldı Silivri Cezaevi'nde. Mustafa Balbay, Deniz Yıldırım, Füsun Aydoğan 8 ile 1 yıl arasında değişen hapis cezaları arasında tutsak edildi. Hapis edilmediler, tutsak edildiler. Niye tutsak edildiler? Gerçeği ararken, muhalifin sesini yazarken, ifade ederken kabul edilmediler ve tek bir ceza sistemi vardı bu anlayış içerisinde, onların tutsak edilmesiydi ve onlar Silivri zindanına tutsak edildiler, üzerlerine demir kapılar kapatıldı” ifadelerini kullandı.

“TÜRK BASINININ MADDİ SIKINTILARI DA BÜYÜYOR”
Konuşmasında son olarak Türk basınının maddi sıkıntılarına da değinen Türenç, şunları söyledi:
“Basın bir başka tutsaklık içerisinde. Yüzlerce gazeteci işsiz ve birçok gazeteci kapanma tehlikesi içerisinde çünkü ilan, reklam politikası bu anlayış içerisinde ikiye bölündü. Bazı gazeteler ilan reklam alamadıkları için maddi sıkıntı içerisinde hem ekibini, çalışanlarını azaltıyor hem de muhalif olan kalemleri maalesef işten çıkarıyor. Birçok muhalif kalem yazdıklarından dolayı işten çıkarılıyor. Böylesi bir zorluk içerisinde Türk basını mücadelesine devam ediyor.”
Türenç’in ardından konuşan Tuncay Özkan ise, cezaevinde yaşadıklarını anlatarak daha mutlu ve daha güzel bir gelecek için toplumun yapması gerekenleri anlattı. Özkan, farklı görüşlerin, farklı kanaatlerin insanların birbirini sevmesine engel olmayacağını söyledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.