Milli şair Mehmet Akif Ersoy, anlatıldı

Eğitim (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 26.12.2018 - 12:41, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:35
 

Milli şair Mehmet Akif Ersoy, anlatıldı

Burdur'da İstiklal Marşı'nın yazarı milli şair Mehmet Akif Ersoy, ‘Vefatının 82. Yılında Akif’ konulu panelle anıldı. Panelde, Ersoy’a dair önemli bilgiler verildi.
Burdur'da İstiklal Marşı'nın yazarı milli şair Mehmet Akif Ersoy, ‘Vefatının 82. Yılında Akif’ konulu panelle anıldı. Panelde, Ersoy’a dair önemli bilgiler verildi. MAKÜ İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz’ın yaptığı panele, Yazar Mehmet Rüyan Soydan ve Araştırmacı İbrahim Öztürkçü de konuşmacı olarak katıldı. "Akif’ten alacağımız çok dersler var" ‘Akif’ isminin sadece üniversite isminin çok daha ötesinde bir durum olduğuna dikkat çeken Korkmaz, Akif isminin ahlak olduğunu ve herkesin çok dikkat etmesi gerektiğini belirtti. Korkmaz, "Akif’ten alacağımız çok dersler var. Günübirlik olayların içerisinde bulunduğumuz konum ve söylemler gelip geçer. Bugün tartıştığımız bir mesele yarın üzerinde ittifak ettiğimiz bir mesele olabilir. Akif gibi tarihte çok önemli bir misyon edinmiş, sadece yazılarıyla değil kişiliği ve ahlakıyla iz bırakmış bir şahsiyeti anıyor olmak farlı bir dünya içerisinde bir yolculuk sunuyor bize. Akif’in vefatından başlayıp Akif’in ahlakına değinerek bir panel gerçekleştireceğiz. Bu anlamda sözü konuklarımıza bırakıyorum" dedi. ‘Akif’in Ardından Bir Yıl’ konulu sunum yapan Yazar Mehmet Rüyan Soydan, Akif’i çok sevdiğinden dolayı bir takım belgeler toplamaya çalıştığını söyledi. Mehmet Akif Ersoy’a ait bir saati gösteren Soydan, "Akif, 27 Aralık 1936 akşam 7.45 sularında aramızdan ayrıldı. Akif öldüğünde gördüğünüz bu saat üzerinde miydi bilmiyorum ama kızı Suat Hanımdan bana intikal etti. O günden bu yana hala çalışıyor. Akif’in bizdeki emanetleri arasında bulunuyor" diye konuştu. Akif’in naaşının kaldırılış süreci hakkında da bilgiler aktaran Soydan, cenaze törenine Akif’in ailesi ve yakın arkadaşlarının katılmasının dışında bazı önemli kişilerin de yer aldığını vurguladı. Soydan, "Şair Yahya Kemal, Yazar Fazıl Ahmet Aytaç, Prof. Dr. Muhittin Bilgen, Mehmet Akif’in öğrencisi olan Milletvekili ve Yazar Şemsettin Günaltay, Milletvekili Çolak Selahattin Köseoğlu, Deli Fuat Paşa’nın oğlu Büyükelçi Esat Fuat Bey, Tahirül Mevlevi, Hattat Suhud Mevlevi de cenazede yer aldı" dedi. Mehmet Akif’in ölümünün yankı uyandırdığı gibi söylemlerin de doğruyu yansıtmadığına vurgu yapan Soydan "Akif’in vefatı Türkiye’de büyük bir yankı uyandırmıştır. Akif akşam 7.45 sularında vefat ediyor ve dönemin önemli birçok gazetesinde ertesi gün vefat haberi yayınlanıyor. Ölümünden sonra Akif ile ilgili yazılar yazılmış ve hatta Mısır’ın önemli dergilerinde Akif hakkında bir yazı dizisi hazırlanmıştır. Meslektaşları Türk Baytarlar Birliği tarafından Mehmet Akif Özel Sayısı hazırlamışlardır" ifadelerini kullandı. "Akif iflah olmaz bir lisan aşığıdır" Araştırmacı İbrahim Öztürkçü ise ‘Edebiyatımızda Çığlığın Virtüözü Mehmet Akif’ konulu sunumu katılımcılarla paylaştı. İbrahim Öztürkçü sunumunda şu ifadeleri kullandı: "Mehmet Akif’in edebiyattaki yeri özeldir ve onu diğerlerinden ayıran önemli noktalar vardır. Mehmet Akif bir yol takip etmek istemiştir. Edebiyatta yansıma kuralı dediğimiz bir olgu vardır. Bu kuralda yazarın yazılarına kendi duygu ve düşüncelerini katmadan gördüklerini, dönemin olaylarını olduğu gibi anlatması, yansıtması söz konusudur. Akif çok önemli bir dönemde yaşamış bir şahsiyettir. O yüzden kendi yaşadığı döneme kayıtsız kalamamıştır ve natüralizmi benimseyerek toplumun zor durumda olduğu bir dönemde yansıma kuralını natüralizm ile birlikte uygulamıştır. Bunun yanı sıra Akif’in tertemiz bir Türkçesi bulunuyordu. Safahat Akif’in en önemli eseridir, Türkçenin en temiz ve en duru hali de Safahat’ın içinde mevcuttur. Akif’in lisan tutkusu da çok önemli bir noktadır. Akif iflah olmaz bir lisan aşığıdır. Lisan onda çalışma azmini ifade ediyor. Akif kadar Türk edebiyatında yetenek avcısı olan başka bir insan daha yoktur. Akif tam bir yetenek avcısıdır. Akif’in ilim tarihine kaydettiği insanların sayısı ciddi bir rakamdır. İşini ahlakıyla dürüstçe yapan kişileri ciddiye alan bir şahsiyettir. Edebiyata edebi sokan bir insandır. Ona göre ahlak, edebiyatın aynası olmak zorundadır. Sosyal medyada Akif’in cumhuriyet rejimi veya herhangi bir felsefe ya da akımla bağdaştırılmasına ya da düşman gibi gösterilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Akif bunların çok ötesinde bir şahsiyettir. Kişi nasıl önemli bir şahsiyet olur? Mesela Sokrates neden önemli biridir? Sokrates felsefesi uğruna yaşamış ve bu uğurda ölmüş biridir. Bir felsefe uğruna hayatınızı ortaya koyarsanız o zaman önemli şahsiyet olarak anılırsınız. Akif’in de kişiliği, dönemini yansıtması ve edebi eserleri onu büyük bir şahsiyet yapıyor."
Burdur'da İstiklal Marşı'nın yazarı milli şair Mehmet Akif Ersoy, ‘Vefatının 82. Yılında Akif’ konulu panelle anıldı. Panelde, Ersoy’a dair önemli bilgiler verildi.




Burdur'da İstiklal Marşı'nın yazarı milli şair Mehmet Akif Ersoy, ‘Vefatının 82. Yılında Akif’ konulu panelle anıldı. Panelde, Ersoy’a dair önemli bilgiler verildi.
MAKÜ İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz’ın yaptığı panele, Yazar Mehmet Rüyan Soydan ve Araştırmacı İbrahim Öztürkçü de konuşmacı olarak katıldı.

"Akif’ten alacağımız çok dersler var"
‘Akif’ isminin sadece üniversite isminin çok daha ötesinde bir durum olduğuna dikkat çeken Korkmaz, Akif isminin ahlak olduğunu ve herkesin çok dikkat etmesi gerektiğini belirtti. Korkmaz, "Akif’ten alacağımız çok dersler var. Günübirlik olayların içerisinde bulunduğumuz konum ve söylemler gelip geçer. Bugün tartıştığımız bir mesele yarın üzerinde ittifak ettiğimiz bir mesele olabilir. Akif gibi tarihte çok önemli bir misyon edinmiş, sadece yazılarıyla değil kişiliği ve ahlakıyla iz bırakmış bir şahsiyeti anıyor olmak farlı bir dünya içerisinde bir yolculuk sunuyor bize. Akif’in vefatından başlayıp Akif’in ahlakına değinerek bir panel gerçekleştireceğiz. Bu anlamda sözü konuklarımıza bırakıyorum" dedi.
‘Akif’in Ardından Bir Yıl’ konulu sunum yapan Yazar Mehmet Rüyan Soydan, Akif’i çok sevdiğinden dolayı bir takım belgeler toplamaya çalıştığını söyledi. Mehmet Akif Ersoy’a ait bir saati gösteren Soydan, "Akif, 27 Aralık 1936 akşam 7.45 sularında aramızdan ayrıldı. Akif öldüğünde gördüğünüz bu saat üzerinde miydi bilmiyorum ama kızı Suat Hanımdan bana intikal etti. O günden bu yana hala çalışıyor. Akif’in bizdeki emanetleri arasında bulunuyor" diye konuştu.
Akif’in naaşının kaldırılış süreci hakkında da bilgiler aktaran Soydan, cenaze törenine Akif’in ailesi ve yakın arkadaşlarının katılmasının dışında bazı önemli kişilerin de yer aldığını vurguladı. Soydan, "Şair Yahya Kemal, Yazar Fazıl Ahmet Aytaç, Prof. Dr. Muhittin Bilgen, Mehmet Akif’in öğrencisi olan Milletvekili ve Yazar Şemsettin Günaltay, Milletvekili Çolak Selahattin Köseoğlu, Deli Fuat Paşa’nın oğlu Büyükelçi Esat Fuat Bey, Tahirül Mevlevi, Hattat Suhud Mevlevi de cenazede yer aldı" dedi.
Mehmet Akif’in ölümünün yankı uyandırdığı gibi söylemlerin de doğruyu yansıtmadığına vurgu yapan Soydan "Akif’in vefatı Türkiye’de büyük bir yankı uyandırmıştır. Akif akşam 7.45 sularında vefat ediyor ve dönemin önemli birçok gazetesinde ertesi gün vefat haberi yayınlanıyor. Ölümünden sonra Akif ile ilgili yazılar yazılmış ve hatta Mısır’ın önemli dergilerinde Akif hakkında bir yazı dizisi hazırlanmıştır. Meslektaşları Türk Baytarlar Birliği tarafından Mehmet Akif Özel Sayısı hazırlamışlardır" ifadelerini kullandı.

"Akif iflah olmaz bir lisan aşığıdır"
Araştırmacı İbrahim Öztürkçü ise ‘Edebiyatımızda Çığlığın Virtüözü Mehmet Akif’ konulu sunumu katılımcılarla paylaştı. İbrahim Öztürkçü sunumunda şu ifadeleri kullandı:
"Mehmet Akif’in edebiyattaki yeri özeldir ve onu diğerlerinden ayıran önemli noktalar vardır. Mehmet Akif bir yol takip etmek istemiştir. Edebiyatta yansıma kuralı dediğimiz bir olgu vardır. Bu kuralda yazarın yazılarına kendi duygu ve düşüncelerini katmadan gördüklerini, dönemin olaylarını olduğu gibi anlatması, yansıtması söz konusudur. Akif çok önemli bir dönemde yaşamış bir şahsiyettir. O yüzden kendi yaşadığı döneme kayıtsız kalamamıştır ve natüralizmi benimseyerek toplumun zor durumda olduğu bir dönemde yansıma kuralını natüralizm ile birlikte uygulamıştır. Bunun yanı sıra Akif’in tertemiz bir Türkçesi bulunuyordu. Safahat Akif’in en önemli eseridir, Türkçenin en temiz ve en duru hali de Safahat’ın içinde mevcuttur. Akif’in lisan tutkusu da çok önemli bir noktadır. Akif iflah olmaz bir lisan aşığıdır. Lisan onda çalışma azmini ifade ediyor. Akif kadar Türk edebiyatında yetenek avcısı olan başka bir insan daha yoktur. Akif tam bir yetenek avcısıdır. Akif’in ilim tarihine kaydettiği insanların sayısı ciddi bir rakamdır. İşini ahlakıyla dürüstçe yapan kişileri ciddiye alan bir şahsiyettir. Edebiyata edebi sokan bir insandır. Ona göre ahlak, edebiyatın aynası olmak zorundadır. Sosyal medyada Akif’in cumhuriyet rejimi veya herhangi bir felsefe ya da akımla bağdaştırılmasına ya da düşman gibi gösterilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Akif bunların çok ötesinde bir şahsiyettir. Kişi nasıl önemli bir şahsiyet olur? Mesela Sokrates neden önemli biridir? Sokrates felsefesi uğruna yaşamış ve bu uğurda ölmüş biridir. Bir felsefe uğruna hayatınızı ortaya koyarsanız o zaman önemli şahsiyet olarak anılırsınız. Akif’in de kişiliği, dönemini yansıtması ve edebi eserleri onu büyük bir şahsiyet yapıyor."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.