Kanserden kaçtığı köyünde kültürel mirası yaşatıyor

Kültür (AA) - Anadolu Ajansı | 04.08.2019 - 13:24, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:35
 

Kanserden kaçtığı köyünde kültürel mirası yaşatıyor

Kanserden kaçtığı köyünde kültürel mirası yaşatıyor
Yakınlarını kanser nedeniyle kaybeden 60 yaşındaki Raziye Balcı, bu hastalığa yakalanma kaygısıyla İstanbul'dan ayrılarak yerleştiği Isparta'daki köy evinde 3 bin antika eserin yer aldığı müze oluşturdu.  İstanbul'da terzilik yapan Raziye Balcı, eşi, oğlu ve yakın akrabalarını kanser nedeniyle kaybedince, bu hastalığa yakalanma kaygısıyla doktora gitti.  Balcı, doktorunun "doğaya, temiz havaya git" önerisi üzerine Isparta'nın Sütçüler ilçesindeki Boğaz köyüne yerleşti. Köyündeki evinin 100 metrekaresinde pullu yazma, ahşap çivili tef, 200 yıllık ev tipi kahve öğütme makinelerinin bulunduğu 3 bin antika eserden müze oluşturan Balcı, yöresel yemekler kitabı üzerinde de çalışmalar yürütüyor.  Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Genç'in yürütücülüğünü yaptığı ''Isparta'nın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Tespiti Projesi''nin önemli kaynak kişilerinden Balcı, müzede ''Yörük Kültürü''nün önemli eserlerini de sergiliyor. - "Müzede 3 bin kültürel miras eseri bulunuyor" Balcı, gazetecilere yaptığı açıklamada, antika eserleri 19 yıl önce toplamaya başladığını belirtti. Antika eserleri, ailesinin hatıralarını yansıtan fotoğrafları evine astığını, aile yadigarı objelerini de ortaya çıkardığını aktaran Balcı, şöyle konuştu: "Yaklaşık üç yıl önce kaymakam ve belediye başkanı, burayı etnografya müzesi haline dönüştürmem gerektiği yönünde fikir verdi. Zaten acı kayıplarımdan sonra hayata tutunmak için kendime uğraşı alanları yaratıyordum. Bu fikir bana ilham verdi. Sütçüler'in özellikle kırsal bölgelerini gezmeye başladım. Köylere gittim, insanları dinledim. Somut olmayan kültürel ögeleri çektim. Yaşantılarını, giysilerini, kültürlerini öğrendim, paylaştım. Daha sonra eşya satın almaya başladım. Bu noktaya kadar getirdim. Raziye Balcı Etnografya Müzesi'nde 3 bin parçadan oluşan kültürel miras bulunuyor." - "Müzeyi, 8 bin kişi ziyaret etti" Müzede yer alan bazı ürünleri satın aldığını dile getiren Balcı, son zamanlarda oluşan ilgi sayesinde vatandaşların da evlerindeki parçaları getirip hediye etmeye başladığını söyledi. Balcı, 3 yıl önce açılan müzeyi bugüne kadar 8 bin kişinin ziyaret ettiğine dikkati çekerek, "Türkiye'nin dört bir köşesinden buraya gezmeye geliyorlar, hatta Yeni Zelanda uyruklu bir çift de buraya gezmeye geldi." dedi. - Yemek geliriyle eğitim bursu Yöreye yönelik 100 farklı yemeğin tarifini bildiğini anlatan Balcı, şunları kaydetti: "Sütçüler'e özgü lezzetleri yaşatmak için yemek tarifi kitabı çıkarmak istiyorum. Son kaynak benim, son usta olmak istemiyorum. Sütçüler'in değerlerinin yok olup gitmesine gönlüm razı değil. 'Hürmeli', 'Koca Aşı', 'Sarı Burması' başta olmak üzere Sütçüler'e özgü yemekler biliyorum. Bu yemekleri Macaristan, Danimarka, ABD ve Almanya'ya özel kaplarda götürdüler. Kansere yakalanmamak için savaşıyorum. Sağlıklı, doğal ürünlerle beslenme kültürü için farkındalık yaratmaya gayret ediyorum. Yetiştirdiğim ürünlerden pestil, reçel, pekmez, tarhana yapıyorum. Dünyanın dört bir köşesine siparişle satıyorum. Elde ettiğim gelirle de 10 çocuğa eğitim bursu veriyorum."
Kanserden kaçtığı köyünde kültürel mirası yaşatıyor

Yakınlarını kanser nedeniyle kaybeden 60 yaşındaki Raziye Balcı, bu hastalığa yakalanma kaygısıyla İstanbul'dan ayrılarak yerleştiği Isparta'daki köy evinde 3 bin antika eserin yer aldığı müze oluşturdu. 

İstanbul'da terzilik yapan Raziye Balcı, eşi, oğlu ve yakın akrabalarını kanser nedeniyle kaybedince, bu hastalığa yakalanma kaygısıyla doktora gitti. 

Balcı, doktorunun "doğaya, temiz havaya git" önerisi üzerine Isparta'nın Sütçüler ilçesindeki Boğaz köyüne yerleşti.

Köyündeki evinin 100 metrekaresinde pullu yazma, ahşap çivili tef, 200 yıllık ev tipi kahve öğütme makinelerinin bulunduğu 3 bin antika eserden müze oluşturan Balcı, yöresel yemekler kitabı üzerinde de çalışmalar yürütüyor. 

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Genç'in yürütücülüğünü yaptığı ''Isparta'nın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Tespiti Projesi''nin önemli kaynak kişilerinden Balcı, müzede ''Yörük Kültürü''nün önemli eserlerini de sergiliyor.

- "Müzede 3 bin kültürel miras eseri bulunuyor"

Balcı, gazetecilere yaptığı açıklamada, antika eserleri 19 yıl önce toplamaya başladığını belirtti.

Antika eserleri, ailesinin hatıralarını yansıtan fotoğrafları evine astığını, aile yadigarı objelerini de ortaya çıkardığını aktaran Balcı, şöyle konuştu:

"Yaklaşık üç yıl önce kaymakam ve belediye başkanı, burayı etnografya müzesi haline dönüştürmem gerektiği yönünde fikir verdi. Zaten acı kayıplarımdan sonra hayata tutunmak için kendime uğraşı alanları yaratıyordum. Bu fikir bana ilham verdi. Sütçüler'in özellikle kırsal bölgelerini gezmeye başladım. Köylere gittim, insanları dinledim. Somut olmayan kültürel ögeleri çektim. Yaşantılarını, giysilerini, kültürlerini öğrendim, paylaştım. Daha sonra eşya satın almaya başladım. Bu noktaya kadar getirdim. Raziye Balcı Etnografya Müzesi'nde 3 bin parçadan oluşan kültürel miras bulunuyor."

- "Müzeyi, 8 bin kişi ziyaret etti"

Müzede yer alan bazı ürünleri satın aldığını dile getiren Balcı, son zamanlarda oluşan ilgi sayesinde vatandaşların da evlerindeki parçaları getirip hediye etmeye başladığını söyledi.

Balcı, 3 yıl önce açılan müzeyi bugüne kadar 8 bin kişinin ziyaret ettiğine dikkati çekerek, "Türkiye'nin dört bir köşesinden buraya gezmeye geliyorlar, hatta Yeni Zelanda uyruklu bir çift de buraya gezmeye geldi." dedi.

- Yemek geliriyle eğitim bursu

Yöreye yönelik 100 farklı yemeğin tarifini bildiğini anlatan Balcı, şunları kaydetti:

"Sütçüler'e özgü lezzetleri yaşatmak için yemek tarifi kitabı çıkarmak istiyorum. Son kaynak benim, son usta olmak istemiyorum. Sütçüler'in değerlerinin yok olup gitmesine gönlüm razı değil. 'Hürmeli', 'Koca Aşı', 'Sarı Burması' başta olmak üzere Sütçüler'e özgü yemekler biliyorum. Bu yemekleri Macaristan, Danimarka, ABD ve Almanya'ya özel kaplarda götürdüler. Kansere yakalanmamak için savaşıyorum. Sağlıklı, doğal ürünlerle beslenme kültürü için farkındalık yaratmaya gayret ediyorum. Yetiştirdiğim ürünlerden pestil, reçel, pekmez, tarhana yapıyorum. Dünyanın dört bir köşesine siparişle satıyorum. Elde ettiğim gelirle de 10 çocuğa eğitim bursu veriyorum."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.