İZMİR MİLLETVEKİLİ SELİN SAYEK BÖKE 'TÜRKİYE ÇOK AĞIR BİR EKONOMİK BUHRAN YAŞIYOR'

CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke Burdur’da.

Burdur CHP Binasında gerçekleşen basın açıklamasına pandemi sebebiyle sadece basın mensupları davet edildi.   Burdur CHP Milletvekili Mehmet Göker, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, CHP İl Başkanı İzzet Akbulut ve CHP Merkez İlçe Başkanı Serkan Şimşek gibi isimlerin katıldığı basın açıklamasında İzmir Milletvekili Böke, Türkiye’nin geçmiş olduğu ekonomik bunalımdan ve iktidarın yarattığı sorunlardan bahsetti.   CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, “Bizi izleyen Burdur halkımıza sevgi ve saygımı ileterek başlamak istiyorum. Bugün Türkiye ekonomisinde yaşanılan sıkıntıları doğrudan üreticilerimiz ile görüşmek hem sorunu hem de ihtiyaç duyulan çözüm önerilerine dair alternatifleri tartışmak üzere sahadaydık. Türkiye çok ağır bir ekonomik buhran yaşıyor. Bu ekonomik buhranın temelinde ağır bir üretim krizi var. Bu üretim krizi kendisini hem tarımda hem sanayide hıssettiriyor. Bu krizin kendisini güçlü bir sosyal devlet ihtiyacını ortaya çıkartıyor. Güçlü sosyal bir devlet ihtiyacı hem üreticiyi hem çalışanları hem de çalışamayanlara istihdam alanı yaratması açısından büyük bir önem taşıyor. Türkiye ağır bir kriz yaşıyor ve bugün ki iktidar vatandaşa İban numarası göndererek vatandaşı borçtan borç batağına sürükleyen ve krediye boğmayı bir politika gibi sunan anlayışı yerine güçlü bir sosyal devlet anlayışına ihtiyacı var.   Cumhuriyet Halk Partisinden ikinci yüzyıla çağrı beyannamesinde somutlamış olduğu temel önerilerinden biride, işte bu güçlü sosyal devleti var etmekten geçiyor. Bir ikinci temel sorunu Türkiye’nin bugün artık herhangi bir ön görünün ortadan kalkmış olması. Yarın kimin başına neyin geleceğini bilmek mümkün değil. Öyle ki yerel mahkemeler bile artık Anayasa mahkemesini tanımayacak kadar kibire erişmiş vaziyetteler. Bu Türkiye’de hukuk güvencesinin ortadan kalktığının tescili. Hukuk güvencesinin ortadan kalktığı yerde ekonomiye güven duyulamaz.   Ekonomide güven olmadığı zaman öngörü oluşturulamaz, öngörüde oluşturulamadığı zamanda herhangi bir yatırımın ve üretimin olması mümkün değil. Ve maalesef bugün Türkiye’de saray rejimin ortaya çıkarmış olduğu ağır baskı, korku ortamı ve ağır hukuksuzluklar, yıkım maalesef öngörülebilirliği ortadan kaldırdığı için Türkiye’de ekonomik kriz günden güne derinleşiyor. Ve bu öngörülemez güven kaybının kendisini en net ortaya çıkardığı yerlerden biri de döviz kuru. Bugün Türk lirası 7.95 düzeyine geldi dolar karşısında. Yani sene başından bugüne 2 liralık bir değer kaybı yaşamış. İktidar yönetemedikçe iktidar bugün ki güven yıkımı devam ettirdikçe iktidar bugün ki rant ısrarını sürdürdükçe Türk lirası lira lira değer kaybetmeye devam ediyor ve devam edecek. Ve maalesef bunun maliyetini de üreticilerimiz, çiftçimiz, sanayicimiz ve emekçilerimiz üstlenmek zorunda bırakılacak. Oysa ki güvenle oysa ki hukukla oysa ki demokrasi ile Türk lirasında ki bu kanamayı durdurmak mümkün. Cumhuriyet Halk Partisinin ikinci yüzyıla çağrı beyannamesinde ortaya koyduğu siyasi iddia da, iktidar iddiası da işte bu demokrasi ve hukuk ile güçlendirilmiş bir parlamenter sistem ve güçlü bir sosyal devletle, üreticinin önünü açmak yönünde büyük bir perspektifi ortaya koyuyor.” Şeklinde konuştu.