İLÇELERİMİZİ TANIYALIM: ISPARTA- GELENDOST

Kültür 18.08.2015 - 14:05, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:34
 

İLÇELERİMİZİ TANIYALIM: ISPARTA- GELENDOST

BELEDİYE BAŞKANI MEHMET SEZGİN’İN AKTARMASIYLA GELENDOST İLÇESİ…
COĞRAFİ KONUMUMUZ Gelendost göller yöresinde yer alan, Isparta iline bağlı şirin bir ilçedir. İlçe, Isparta'nın kuzeydoğusunda yer almaktadır. Yüzölçümü 624 km² olan Gelendost'un deniz seviyesinden yüksekliği ortalama 940 metredir. Gelendost'un güneyinde Eğirdir, doğusunda Şarki Karaağaç ve Y.Bademli, batısında ise Eğirdir Gölü yer alır. İlçenin doğusunda Toros dağlarının uzantısı olan Anamas Dağları yer alır. İlçenin kuzeyindeki Ak Dağ (Boz Dağ) İlçenin en yüksek yerini oluşturur. Afşar-Gelendost ovaları arasında yer alan tepecik ve bozkırlar kırıklı yapıya sahiptir. İlçe toprakları 3. ve 4. jeolojik zamanlarda teşekkül etmiştir. Topraklar tuzlu, tınlı ve killi özelliklere sahiptir. Kahverengi step toprakları çoğunluktadır. Göl kenarları alüviyal ve göl tabanı toprakları özelliğindedir. İklimi, Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında geçiş özelliği gösterir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. Göl kıyısında ise, gölün yumuşatıcı etkisinden dolayı iklim biraz ılımanlaşır. Ancak kış mevsiminin çok sert geçtiği yıllarda göl yüzeyinin buz tuttuğu zamanlar da olur. Sıcaklık ortalaması 12 0C, yağışlı gün sayısı 53, yıllık yağış ortalaması 547 kg., ortalama nispi nem oranı ise %60 civarındadır. Alçak yerlerdeki tepecikler küçük meşe koruluğu ve bozkır bitki örtüsüne sahiptir. Yükseklere doğru çıkıldıkça pıynar (pınar meşesi), daha yukarılarda ise köknar, ardıç, dişbudak, karaağaç, dağ armudu, dağ eriği, karamık ve seyrek yapıda çam çeşitleri yer alır. Gelendost İlçe Merkezi Mahalle İsimleri: 1. Muharrem Mahallesi 2. Yeni Mahallesi 3. Orta Mahallesi 4. Aşağı Mahallesi 5. Selçuk Mahallesi 6. H.Avni Paşa Mahallesi 7.Bahçelievler Mahallesi  8.Haydarpaşa Mahallesi 9.17 Eylül Mahallesi 10.Kırevleri Mahallesi Kasaba İsimlerimiz:  1. Bağıllı (Yukarı Mahallesi, Şehitler Mahallesi, Aşağı Mahallesi, Yeni Mahallesi)  2. Yaka (Yeni Mahallesi, Orta Mahallesi, Çay Mahallesi, Yukarı Mahallesi, Bahçelievler Mahallesi, Cumhuriyet Mahallesi). İLÇEMİZİN TARİHİ M.Ö 3500 yılında "Mirya" veya "Miryo" adı ile Hititler'in bir kolu olan Anamurla (Anamirli) Miryalılar tarafından kurulmuştur.İlk Mirya şehrinin özellikleri Hitit Devletine bağlı, hür bir şehir devleti görünümünde idi. Paçeşi adı verilen güneşin oğlu kabul edilen valiler tarafından yönetilirdi. M.Ö 547 yılında bu topraklar Pisidyalıları yenen Perslerin egemenliği altına girdi. M.Ö 533 yılında Persler ile Pisidyalılar arasında yapılan kanlı savaşı Persler kazanınca Mirya şehrinin yerini göl kıyısında Akamaia (Akmescit) taşıdı. Büyük İskender'in Persleri yenmesinden sonra, Mirya şehri tekrar büyüdü ve gelişti. Daha sonra Bizanslılar zamanında şehir önemini kaybetti. M.S 713-714 yıllarında Arapların egemenliğine geçmesine rağmen, bu durum kısa sürdü ve tekrar Bizanslıların egemenliği altına girdi. Türkler tarafından 1112-1116 yılları arasında yapılan akınlarda zayıflatıldı. Anadolu Selçuklu Sultanı 1.Mesut zamanında Emir Madanoğlu Nurettin tarafından 1116 yılında fethedildi. Adı "Gelende" veya "Gelindi" olarak değiştirildi. Çok sayıda Türkmen aşireti yerleştirildi. Gelende daha sonraki dönemlerde askeri üs haline getirildi. Mesire yerleri kuruldu. Arap seyyahı İbn-i Bibi'nin Muhtasar Selçuknamesinde Gelende'yi Anadolu Selçuklu Sultanının yazlık taht ve eğlence şehri olarak belirtilmektedir. Gelendost ilçesi Ortaçağ Avrupa Tarihçileri tarafından "Miryokatolof" şehri olarak anılmaktadır. 2. Kılıçarslan döneminde, Gelendost Ovası ile Fatlın Ovası'nda yapılan tarihin en büyük meydan muharebesi Miryokefelon 17 Eylül 1176 tarihinde Salı günü olmuştur. Türklerin kazandığı bu zafer Anadolunun Türkleşmesi sürecini hızlandırmıştır. 1301 yılında Gelende Eğirdir merkez olan Hamitoğulları Beyliği sınırları içine katılmıştır. 1314 yılında İlhanlıların eline geçmesine rağmen kısa bir süre sonra tekrar Hamitoğulları Beyliği'ne katıldı. İlk defa 1390 yılında Osmanlı Devletine bağlanmış, 1402 Ankara Savaşı'ndan sonra bu topraklarda sarsılan Osmanlı egemenliği 1415 yıllarında tekrar kuruldu. Bununla birlikte Konya vilayetine bağlandı. Fatih Sultan Mehmet zamanında Gelende ismi Gelendost'a dönüştü. Daha sonraki dönemlerde göle yakın olan Afşar Köyü gelişerek nahiye olmuş, Gelendost Afşar'a bağlanmıştır. 1877 yılı Konya vilayeti salnamesine (yıllığı) göre Afşar'da 1011 hane bulunup, ayrıca Afşar'a bağlı 14 köy olup, toplam nüfus 3528'dir. Gelendost Afşar nahiyesine bağlı bir köy durumunda iken 1930 yılında nahiye olmuştur. Afşar'da Gelendost nahiyesine bağlı bir köy durumuna geldi. Kaza merkezi ise Şarkikarağaç idi. 06.03.1951 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 6324 sayılı kanunla Gelendost Şarkikarağaç'tan ayrılarak kaza merkezi olmuştur. GELENDOST ‘ TA EĞİTİM; İlçemizde 12 adet açık bulunan ilköğretim okulu, 3 adet lise ve dengi okul, 2 adet kurum müdürlüğü (Halk Eğitim Merkezi ve Öğretmenevi) , 1 Anaokulu (Elma Şekeri Anaokulu) bulunmakta olup, iki ilköğretim okulumuz hariç diğer tüm ilköğretim okullarımız bünyesinde birer Anasınıfı mevcuttur.              2011-2012 eğitim-öğretim yılında: İlköğretim Okullarında: 1834 öğrenci,   Ortaöğretim Okullarında: 356 öğrenci, Elma Şekeri Anaokulunda: 77 öğrenci eğitim-öğretim görmektedir. Bu okullarımız ve kurumlarımızda geçmişte: 46 sınıf öğretmeni, 54 branş öğretmeni, 31 ücretli öğretmen, 12 adet okul öncesi öğretmeni olmak üzere toplam 196 öğretmen görev yapmaktadır.      2008-2009 eğitim öğretim yılında 60 kontenjanla İlçemiz Merkezinde Anadolu Lisesi Açılmış olup, daha sonra merhum Şehidimiz Suat İshakoğlu’nun adını alarak Şehit Suat İshakoğlu Anadolu Lisesi adını almış ve şu an 90 kontenjanla eğitim-öğretimini sürdürmektedir. Yine 2008-2009 eğitim-öğretim yılında İlçemiz merkezinde Elma Şekeri Anaokulu adı altında bir müstakil Anaokulu açılmış olup, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi sağlanmıştır.    İlçemiz Şehit Erhan Çakmak İlköğretim Okulu, 2010-2011 eğitim-öğretim yılında Toplam Kalite Uygulaması konusunda, Kaliteli Ekip Dalında İl Birincisi seçilmiştir. Bakanlık Saha Ziyaretine kalan Türkiye Genelindeki ilk 20 okul sıralamasına girmiştir. 2011-2012 eğitim-öğretim yılında da, Toplam Kalite Uygulaması konusunda, Kaliteli Okul dalında yine İl birincisi olmuştur. Bakanlıkta Saha Ziyaretine kalan ilk 12 okul içerisine girmiştir GELENDOST ELMASI Elma fidanı üretiminde iki türde anaç kullanılmaktadır. Tohumdan elde edilen anaçlara çöğür; vegetatif olarak üretilen anaçlara da klonal anaç denir. Anaç üretiminde kullanılan tohumlar yabani veya kültür çeşitlerinden alınırlar. Çöğür anaçları yüksek boylu ağaçlar meydana getirir ve uzun gençlik kısırlığı dönemi gösterirler. Dolayısıyla tohum anacına aşılı çeşitler geç meyveye yatarlar. Dikim mesafelerine göre değişmekle beraber, dekara 15-25 arası elma fidanı dikilir.             Vegetatif olarak üretilen elma klon anaçları çok bodurdan çok kuvvetliye kadar değişmektedir. Bu anaçlar, tepe daldırması ve hendek daldırmasının bir kombinasyonu olan değiştirilmiş tepe daldırması yöntemiyle çoğaltılır. Vegetatif anaçların gelişme kuvveti, bazı hastalık ve zararlılara dayanım durumlarının önceden bilinmesi bir avantajdır. Vegetatif anaçlar büyüme kuvvetlerine göre Çok bodur(M27,M9), Bodur (M26),Yarı bodur (MM106), Kuvvetli (MM111), Çok kuvvetli(MM109,Çöğür) olarak sınıflandırılır. İlçemizde son yıllarda bu anaçlardan en çok kullanılan Yarı bodur (MM106) ve Kuvvetli (MM111) dir.             Yarı bodur (MM106) çok iyi kök sistemi oluşturur ve kazıkla desteklemeye ihtiyaç göstermez. Çok verimli tınlı toprakları seven, toprakta iyi tutuna bilen kök sistemine sahip, ilkbahar dönemine ve yaprak dökümüne çok geç başlama eğiliminde olan bir anaçtır. Ancak drenaj sorunu olan yerlerde iyi sonuç vermez. Yarı bodur ağaçlar oluştururlar, üzerine aşılı çeşitler, dikimi izleyen 2-3 üncü yıllarda önemli ölçüde meyveye yatarlar. Hem yarı bodur hem de özellikle kuvvetli gelişen çeşitler için uygun bir anaçtır. Üzerine kuvvetli gelişen çeşitler aşılandığında, değişik doruk dallı, yarı bodur çeşitler aşılandığında ise çam şekli terbiye sistemi tavsiye edilmektedir. MM111ANACI - Kuvvetli gelişen anaçlardan olup standart çöğür anacının % 75 ‘i kadar taç hacmi oluşturur. - Pamuklu bite dayanıklı olup, kısıtlı sulama şartlarında ve kumlu tınlı özellikteki topraklar için ideal bir anaçtır. - Yeni çeşitlerden Fuji, Gala, Pink Lady gibi çeşitlerle uyuşması mükemmeldir. - Güçlü kök sistemi geliştirdiği için destek sistemine gerek duymaz. - Bu anaç üzerinde spur çeşitler sıra üzeri 2,5-3m, sıralar arası 4m standart çeşitler ise sıra üzeri 3-3,5m sıralar arası 5m olarak dikilebilir. - Son yıllarda bazı ülkelerde MM 111 anacı üzerine M9 anacı ara aşı olarak aşılanmakta, böylelikle MM111 den daha bodur, güçlü kök sistemine sahip ağaçlar elde edilirken her iki anacında üstün özellikleri kombine edilmektedir. Çeşitler İlçemizde bulunan elma bahçelerden eski tesis edilenler Starking Delicious ve Golden Delicious çeşitlerinden oluşmak tadır. Yeni kurulan bahçeler ise Starkrimson Delicious, Starkspur Golden Delicious ve Red Chief çeşitleri ile kurulmaktadır. Bu çeşitlerin özellikleri şöyledir. Beslenmedeki Önemi Yumuşak çekirdekli meyve türlerinin en önemlisi olan elmanın yazlık, kışlık ve güzlük çeşitleri bulunmaktadır. Bilhassa kışlık çeşitlerin iyi saklanma şartları altında uzun süre dayanabilmesi, nakliyeye elverişliliği, taze tüketim yanında kurutularak, meyve suyu, komposto, marmelat ve sirke şeklinde de değerlendirilebilmesi önemini daha da artırmaktadır. Elma vitamince zengin meyvelerdendir. A ve C vitaminleri oldukça fazla miktarda bulunur. 100 g meyve etinde 13,4 miligram C vitamini bulunur. Bildiğiniz gibi; Elma bol miktarda vitamin, organik asit ve mineral madde içermektedir. Zengin besin maddelerine sahip olması sebebiyle besleyici, bu besin maddelerinin çoğunlukla şifalı etkileri sebebiyle de bazı hastalıkları tedavi edici özelliğe sahiptir. Elma; bedeni ve zihni yorgunluklara, büyüme çağındaki çocuklara, çocukların boylarının uzamasına, sindirim sisteminin iyi çalışmasına, cildin güzelliğine, kansızlığa, kan şekerinin düşürülmesine, ishale karşı ve grip tedavisinde, hafızanın güçlenmesinde, öksürüğe, kabızlığa, diş çürümelerine, kanın temizlenmesine, solunum rahatsızlıklarına, mide ve bağırsak hastalıklarına, kan dolaşımının düzelmesine ve kolesterolün düşürülmesine iyi gelir. Elma, bağırsak kanserine yakalanma riskini de azaltır. Bu sebeple her öğünden sonra elma yenmesi tavsiye olunur. Elma zayıflamak için de mükemmel bir meyvedir. Düşük kaloriye sahip olduğu için şişmanlığı önler, kan şekeri düzeyini ve yüksek tansiyonu olumlu bir şekilde etkiler. Öğle yemeğinden önce yenen bir elma bağırsakta bakterilerin çoğalıp azalmasını ayarlamada önemli rol oynar ve bu sayede kabızlığı önler. Elma hiç bir zaman soğuk veya çabuk yenmemelidir, aksi takdirde mide ve karaciğer ağrılarına sebep olabilir. Elma daima küçük parçalara ayrılarak yavaş yenmelidir. Böylece hazmı kolaylaşır. Elma kesinlikle kabuğu soyulmadan yenmelidir. Çünkü kabuğundaki C vitamini miktarı, etli kısmına nazaran 6 kat fazladır. Bir başka ifadeyle kabuğu soyulmamış bir elmadan aldığınız C vitaminini ancak kabuğu soyulmuş 6 elmadan alabilmektesiniz.
BELEDİYE BAŞKANI MEHMET SEZGİN’İN AKTARMASIYLA GELENDOST İLÇESİ…

COĞRAFİ KONUMUMUZ

Gelendost göller yöresinde yer alan, Isparta iline bağlı şirin bir ilçedir. İlçe, Isparta'nın kuzeydoğusunda yer almaktadır. Yüzölçümü 624 km² olan Gelendost'un deniz seviyesinden yüksekliği ortalama 940 metredir. Gelendost'un güneyinde Eğirdir, doğusunda Şarki Karaağaç ve Y.Bademli, batısında ise Eğirdir Gölü yer alır. İlçenin doğusunda Toros dağlarının uzantısı olan Anamas Dağları yer alır. İlçenin kuzeyindeki Ak Dağ (Boz Dağ) İlçenin en yüksek yerini oluşturur. Afşar-Gelendost ovaları arasında yer alan tepecik ve bozkırlar kırıklı yapıya sahiptir. İlçe toprakları 3. ve 4. jeolojik zamanlarda teşekkül etmiştir. Topraklar tuzlu, tınlı ve killi özelliklere sahiptir. Kahverengi step toprakları çoğunluktadır. Göl kenarları alüviyal ve göl tabanı toprakları özelliğindedir. İklimi, Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında geçiş özelliği gösterir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. Göl kıyısında ise, gölün yumuşatıcı etkisinden dolayı iklim biraz ılımanlaşır. Ancak kış mevsiminin çok sert geçtiği yıllarda göl yüzeyinin buz tuttuğu zamanlar da olur. Sıcaklık ortalaması 12 0C, yağışlı gün sayısı 53, yıllık yağış ortalaması 547 kg., ortalama nispi nem oranı ise %60 civarındadır. Alçak yerlerdeki tepecikler küçük meşe koruluğu ve bozkır bitki örtüsüne sahiptir. Yükseklere doğru çıkıldıkça pıynar (pınar meşesi), daha yukarılarda ise köknar, ardıç, dişbudak, karaağaç, dağ armudu, dağ eriği, karamık ve seyrek yapıda çam çeşitleri yer alır. Gelendost İlçe

Merkezi Mahalle İsimleri:

1. Muharrem Mahallesi

2. Yeni Mahallesi

3. Orta Mahallesi

4. Aşağı Mahallesi

5. Selçuk Mahallesi

6. H.Avni Paşa Mahallesi

7.Bahçelievler Mahallesi

 8.Haydarpaşa Mahallesi

9.17 Eylül Mahallesi

10.Kırevleri Mahallesi

Kasaba İsimlerimiz:

 1. Bağıllı (Yukarı Mahallesi, Şehitler Mahallesi, Aşağı Mahallesi, Yeni Mahallesi)

 2. Yaka (Yeni Mahallesi, Orta Mahallesi, Çay Mahallesi, Yukarı Mahallesi,

Bahçelievler Mahallesi, Cumhuriyet Mahallesi).

İLÇEMİZİN TARİHİ

M.Ö 3500 yılında "Mirya" veya "Miryo" adı ile Hititler'in bir kolu olan Anamurla (Anamirli) Miryalılar tarafından kurulmuştur.İlk Mirya şehrinin özellikleri Hitit Devletine bağlı, hür bir şehir devleti görünümünde idi. Paçeşi adı verilen güneşin oğlu kabul edilen valiler tarafından yönetilirdi.

M.Ö 547 yılında bu topraklar Pisidyalıları yenen Perslerin egemenliği altına girdi. M.Ö 533 yılında Persler ile Pisidyalılar arasında yapılan kanlı savaşı Persler kazanınca Mirya şehrinin yerini göl kıyısında Akamaia (Akmescit) taşıdı. Büyük İskender'in Persleri yenmesinden sonra, Mirya şehri tekrar büyüdü ve gelişti. Daha sonra Bizanslılar zamanında şehir önemini kaybetti. M.S 713-714 yıllarında Arapların egemenliğine geçmesine rağmen, bu durum kısa sürdü ve tekrar Bizanslıların egemenliği altına girdi. Türkler tarafından 1112-1116 yılları arasında yapılan akınlarda zayıflatıldı. Anadolu Selçuklu Sultanı 1.Mesut zamanında Emir Madanoğlu Nurettin tarafından 1116 yılında fethedildi. Adı "Gelende" veya "Gelindi" olarak değiştirildi. Çok sayıda Türkmen aşireti yerleştirildi. Gelende daha sonraki dönemlerde askeri üs haline getirildi. Mesire yerleri kuruldu. Arap seyyahı İbn-i Bibi'nin Muhtasar Selçuknamesinde Gelende'yi Anadolu Selçuklu Sultanının yazlık taht ve eğlence şehri olarak belirtilmektedir. Gelendost ilçesi Ortaçağ Avrupa Tarihçileri tarafından "Miryokatolof" şehri olarak anılmaktadır. 2. Kılıçarslan döneminde, Gelendost Ovası ile Fatlın Ovası'nda yapılan tarihin en büyük meydan muharebesi Miryokefelon 17 Eylül 1176 tarihinde Salı günü olmuştur. Türklerin kazandığı bu zafer Anadolunun Türkleşmesi sürecini hızlandırmıştır. 1301 yılında Gelende Eğirdir merkez olan Hamitoğulları Beyliği sınırları içine katılmıştır. 1314 yılında İlhanlıların eline geçmesine rağmen kısa bir süre sonra tekrar Hamitoğulları Beyliği'ne katıldı.

İlk defa 1390 yılında Osmanlı Devletine bağlanmış, 1402 Ankara Savaşı'ndan sonra bu topraklarda sarsılan Osmanlı egemenliği 1415 yıllarında tekrar kuruldu. Bununla birlikte Konya vilayetine bağlandı. Fatih Sultan Mehmet zamanında Gelende ismi Gelendost'a dönüştü. Daha sonraki dönemlerde göle yakın olan Afşar Köyü gelişerek nahiye olmuş, Gelendost Afşar'a bağlanmıştır. 1877 yılı Konya vilayeti salnamesine (yıllığı) göre Afşar'da 1011 hane bulunup, ayrıca Afşar'a bağlı 14 köy olup, toplam nüfus 3528'dir. Gelendost Afşar nahiyesine bağlı bir köy durumunda iken 1930 yılında nahiye olmuştur. Afşar'da Gelendost nahiyesine bağlı bir köy durumuna geldi. Kaza merkezi ise Şarkikarağaç idi. 06.03.1951 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 6324 sayılı kanunla Gelendost Şarkikarağaç'tan ayrılarak kaza merkezi olmuştur.

GELENDOST ‘ TA EĞİTİM;

İlçemizde 12 adet açık bulunan ilköğretim okulu, 3 adet lise ve dengi okul, 2 adet kurum müdürlüğü (Halk Eğitim Merkezi ve Öğretmenevi) , 1 Anaokulu (Elma Şekeri Anaokulu) bulunmakta olup, iki ilköğretim okulumuz hariç diğer tüm ilköğretim okullarımız bünyesinde birer Anasınıfı mevcuttur.

             2011-2012 eğitim-öğretim yılında: İlköğretim Okullarında: 1834 öğrenci,   Ortaöğretim Okullarında: 356 öğrenci, Elma Şekeri Anaokulunda: 77 öğrenci eğitim-öğretim görmektedir. Bu okullarımız ve kurumlarımızda geçmişte: 46 sınıf öğretmeni, 54 branş öğretmeni, 31 ücretli öğretmen, 12 adet okul öncesi öğretmeni olmak üzere toplam 196 öğretmen görev yapmaktadır.

     2008-2009 eğitim öğretim yılında 60 kontenjanla İlçemiz Merkezinde Anadolu Lisesi Açılmış olup, daha sonra merhum Şehidimiz Suat İshakoğlu’nun adını alarak Şehit Suat İshakoğlu Anadolu Lisesi adını almış ve şu an 90 kontenjanla eğitim-öğretimini sürdürmektedir. Yine 2008-2009 eğitim-öğretim yılında İlçemiz merkezinde Elma Şekeri Anaokulu adı altında bir müstakil Anaokulu açılmış olup, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi sağlanmıştır.

   İlçemiz Şehit Erhan Çakmak İlköğretim Okulu, 2010-2011 eğitim-öğretim yılında Toplam Kalite Uygulaması konusunda, Kaliteli Ekip Dalında İl Birincisi seçilmiştir. Bakanlık Saha Ziyaretine kalan Türkiye Genelindeki ilk 20 okul sıralamasına girmiştir. 2011-2012 eğitim-öğretim yılında da, Toplam Kalite Uygulaması konusunda, Kaliteli Okul dalında yine İl birincisi olmuştur. Bakanlıkta Saha Ziyaretine kalan ilk 12 okul içerisine girmiştir

GELENDOST ELMASI

Elma fidanı üretiminde iki türde anaç kullanılmaktadır. Tohumdan elde edilen anaçlara çöğür; vegetatif olarak üretilen anaçlara da klonal anaç denir. Anaç üretiminde kullanılan tohumlar yabani veya kültür çeşitlerinden alınırlar. Çöğür anaçları yüksek boylu ağaçlar meydana getirir ve uzun gençlik kısırlığı dönemi gösterirler. Dolayısıyla tohum anacına aşılı çeşitler geç meyveye yatarlar. Dikim mesafelerine göre değişmekle beraber, dekara 15-25 arası elma fidanı dikilir.

            Vegetatif olarak üretilen elma klon anaçları çok bodurdan çok kuvvetliye kadar değişmektedir. Bu anaçlar, tepe daldırması ve hendek daldırmasının bir kombinasyonu olan değiştirilmiş tepe daldırması yöntemiyle çoğaltılır. Vegetatif anaçların gelişme kuvveti, bazı hastalık ve zararlılara dayanım durumlarının önceden bilinmesi bir avantajdır. Vegetatif anaçlar büyüme kuvvetlerine göre Çok bodur(M27,M9), Bodur (M26),Yarı bodur (MM106), Kuvvetli (MM111), Çok kuvvetli(MM109,Çöğür) olarak sınıflandırılır. İlçemizde son yıllarda bu anaçlardan en çok kullanılan Yarı bodur (MM106) ve Kuvvetli (MM111) dir.

            Yarı bodur (MM106) çok iyi kök sistemi oluşturur ve kazıkla desteklemeye ihtiyaç göstermez. Çok verimli tınlı toprakları seven, toprakta iyi tutuna bilen kök sistemine sahip, ilkbahar dönemine ve yaprak dökümüne çok geç başlama eğiliminde olan bir anaçtır. Ancak drenaj sorunu olan yerlerde iyi sonuç vermez. Yarı bodur ağaçlar oluştururlar, üzerine aşılı çeşitler, dikimi izleyen 2-3 üncü yıllarda önemli ölçüde meyveye yatarlar. Hem yarı bodur hem de özellikle kuvvetli gelişen çeşitler için uygun bir anaçtır. Üzerine kuvvetli gelişen çeşitler aşılandığında, değişik doruk dallı, yarı bodur çeşitler aşılandığında ise çam şekli terbiye sistemi tavsiye edilmektedir.

MM111ANACI

- Kuvvetli gelişen anaçlardan olup standart çöğür anacının % 75 ‘i kadar taç hacmi oluşturur.

- Pamuklu bite dayanıklı olup, kısıtlı sulama şartlarında ve kumlu tınlı özellikteki topraklar için ideal bir anaçtır.

- Yeni çeşitlerden Fuji, Gala, Pink Lady gibi çeşitlerle uyuşması mükemmeldir.

- Güçlü kök sistemi geliştirdiği için destek sistemine gerek duymaz.

- Bu anaç üzerinde spur çeşitler sıra üzeri 2,5-3m, sıralar arası 4m standart çeşitler ise sıra üzeri 3-3,5m sıralar arası 5m olarak dikilebilir. - Son yıllarda bazı ülkelerde MM 111 anacı üzerine M9 anacı ara aşı olarak aşılanmakta, böylelikle MM111 den daha bodur, güçlü kök sistemine sahip ağaçlar elde edilirken her iki anacında üstün özellikleri kombine edilmektedir.

Çeşitler

İlçemizde bulunan elma bahçelerden eski tesis edilenler Starking Delicious ve Golden Delicious çeşitlerinden oluşmak tadır. Yeni kurulan bahçeler ise Starkrimson Delicious, Starkspur Golden Delicious ve Red Chief çeşitleri ile kurulmaktadır. Bu çeşitlerin özellikleri şöyledir.

Beslenmedeki Önemi

Yumuşak çekirdekli meyve türlerinin en önemlisi olan elmanın yazlık, kışlık ve güzlük çeşitleri bulunmaktadır. Bilhassa kışlık çeşitlerin iyi saklanma şartları altında uzun süre dayanabilmesi, nakliyeye elverişliliği, taze tüketim yanında kurutularak, meyve suyu, komposto, marmelat ve sirke şeklinde de değerlendirilebilmesi önemini daha da artırmaktadır.

Elma vitamince zengin meyvelerdendir. A ve C vitaminleri oldukça fazla miktarda bulunur. 100 g meyve etinde 13,4 miligram C vitamini bulunur.

Bildiğiniz gibi; Elma bol miktarda vitamin, organik asit ve mineral madde içermektedir. Zengin besin maddelerine sahip olması sebebiyle besleyici, bu besin maddelerinin çoğunlukla şifalı etkileri sebebiyle de bazı hastalıkları tedavi edici özelliğe sahiptir.

Elma; bedeni ve zihni yorgunluklara, büyüme çağındaki çocuklara, çocukların boylarının uzamasına, sindirim sisteminin iyi çalışmasına, cildin güzelliğine, kansızlığa, kan şekerinin düşürülmesine, ishale karşı ve grip tedavisinde, hafızanın güçlenmesinde,

öksürüğe, kabızlığa, diş çürümelerine, kanın temizlenmesine, solunum rahatsızlıklarına, mide ve bağırsak hastalıklarına, kan dolaşımının düzelmesine ve kolesterolün düşürülmesine iyi gelir. Elma, bağırsak kanserine yakalanma riskini de azaltır. Bu sebeple her öğünden sonra elma yenmesi tavsiye olunur. Elma zayıflamak için de mükemmel bir meyvedir. Düşük kaloriye sahip olduğu için şişmanlığı önler, kan şekeri düzeyini ve yüksek tansiyonu olumlu bir şekilde etkiler. Öğle yemeğinden önce yenen bir elma bağırsakta bakterilerin çoğalıp azalmasını ayarlamada önemli rol oynar ve bu sayede kabızlığı önler. Elma hiç bir zaman soğuk veya çabuk yenmemelidir, aksi takdirde mide ve karaciğer ağrılarına sebep olabilir. Elma daima küçük parçalara ayrılarak yavaş yenmelidir. Böylece hazmı kolaylaşır. Elma kesinlikle kabuğu soyulmadan yenmelidir. Çünkü kabuğundaki C vitamini miktarı, etli kısmına nazaran 6 kat fazladır. Bir başka ifadeyle kabuğu soyulmamış bir elmadan aldığınız C vitaminini ancak kabuğu soyulmuş 6 elmadan alabilmektesiniz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.