“İçimizdeki Kahramanlar” 15 Temmuz’u Anlattı

“İçimizdeki Kahramanlar” Burdur'da 15 Temmuz’u Anlattı

    Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yürütülen “Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar” projesi kapsamında, 15 Temmuz gecesi FETÖ terör örgütü mensuplarına karşı kahramanlık örneği gösteren isimler, yaşadıkları o geceyi Burdurlularla paylaştılar.   Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans ve Sergi Salonunda düzenlenen programa Vali Şerif Yılmaz, 58. Piyade Eğitim Alay Komutanı P. Albay Hakan Tutucu, Bakanlığı temsilen Müstakil Spor Hizmetleri Daire Başkanı Rasim Arı, Vali Yardımcıları Bahir Altunkaya, İsmail Kaya, Ali Nazım Balcıoğlu, Bülent Uygur, Kaymakamlar, İl Emniyet Müdürü Saim Akpınar, İl Jandarma Komutanı J. Albay Tayfun Dündar, İl Genel Meclisi Başkanı Muzaffer Bağcı, İlçe Belediye Başkanları,  Belediye Başkan Yardımcısı Ali Say, Daire Müdürleri, Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Toplum Örgütü Temsilcileri,  Şehit Aileleri, Gaziler ve vatandaşlar katıldı.   Düzenlen program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından, Kur'an’ı Kerim tilaveti ile başladı. Programın devamında Kum Sanatçısı Veysel Çelikdemir sahne aldı. Kum Sanatına 15 Temmuz'u konu alan Çelikdemir, programa katılan izleyicilerin beğenisini kazandı. Çelikdemir’in ardından, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından hazırlanan "Milletin İradesi" adlı video gösterimi sunuldu.     Video gösterimi sonrası bir konuşma yapan Vali Yılmaz;   "Bu toprakları bize emanet eden kanıyla sulayan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yine bu vatan, bu ülke için dinimiz ve namusumuz için canlarından uzuvlarından parça vererek gazi olmuş kardeşlerimize, ahirete intikal edenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Yaşayanlara sağlıklı huzurlu ömürler diliyorum.   15 Temmuz bizim bu coğrafyadan silinip gerek ülke olarak gerek gönül coğrafyamızdaki insanlar olarak,  ülkenin işgal edilmesi suretiyle birilerine peşkeş çekilme süreciydi. Çok şükür milletimizin sağduyusuyla, milletimizin imanıyla vatan sevgisiyle insan sevgisiyle buna dur dedik. Ellerinde silahı olmadan abdestini alıp sokağa çıkan insanlarımızın, öleceğini bile bile kurşunlara göğsünün siper eden o yiğitlerimizin sayesinde bugün Cumhuriyetimizin 93. yılını kutladık. Biraz önce ezan ve Kur'an-ı Kerim okundu. Bunların devamı bu topraklarda çok şükür sağlandı. Ülkemizi birilerine işgal ettirmek isteyen, birileri adına taşeronluk yapan bu üst akıl iradesinde sevk ve idare edilen, gerek  FETÖ Terör örgütü, gerek PKK Terör Örgütü, gerek DAEŞ, adlarına ne koyarsanız koyun üst akıl tarafından yönetilen bu ülke topraklarını bölmeye parçalamaya uğraşan ve buna taşeronluk yapan hainler, özellikle 15 Temmuz da yıllarca beslediğimiz hak etmedikleri halde hırsızlık yaparak o makamlara gelenler, o üniformaları hak etmediği halde giyenler, aldıkları emir ve talimatı gözünü kırpmadan uyguladılar. Bizler burdur ilinde bunu hmedik ama Akif Altay kardeşimiz gibi ömrünün büyük bir kısmını PKK terör örgütüyle mücadele ile geçiren Polis Memuru kardeşimiz o gece Gölbaşında şehit oldu.   Bu hainler Gölbaşındaki Özel Harekât merkezimize bombalar attılar. Yine bu milletin kalbi olan TBMM'sine bombalar attılar. Yine ülkemizin birliğini temsil eden, devletimizi temsil eden Cumhurbaşkanımızın Külliyesine milletin evine bomba attılar. Bunlar yıllardan beri aslında bizim imanımıza bomba attılar. Bizim dinimize bomba attılar ama fark etmedik. Fark edenler oldu. Dinimizi kendi uydurduğu din ile insanlarımızı kandırmaya çalıştılar. Dinimizi tahrip ettiler. Ama biz bunu hmedik. Ta ki 15 Temmuz günü bombalar atılana kadar. O dinimize atılan, o ailemize atılan, o aile mefhumu içerisindeki aile bütünlüğümüze atılan bombalar o gün patladı. Bunu yüreğinde yaşayan özellikle İstanbul’daki 15 Temmuz şehitler köprüsünde yaşayanlar bugün aramızda. O günü, içerisinde bulundukları ortamı birebir yaşayanlar aramızda. Belki ülke dışındaki, gönül coğrafyamızda bulunan insanlarda bizler gibi o anları kalpten htiler. İnanıyorum ki gerek Türkiye içerisinde yaşayan, gerekse gönül coğrafyamızda yaşayan insanların tamamının gönlü oradaydı. Duası oradaydı, fiilen orada olanlar vardı. Olamayanlar vardı. Ama o tek vücut halinde orada bulunmamız o iman gücüyle o kuvvetiyle beraber, o tankları o topları durdurdu, geriye döndürdü. Hatırlarsınız ettiği beddua vardı. Ocaklarına ateşler düşsün, ateşler sarsın dediği, gerçekten bu kandırdığı insanların evlerini ateşlerle sardırdı.   İlimizde 15 Temmuz sonrası birlik beraberlik içerisinde bu kalkışmaya karşı tek vücut halinde Burdur ili üzerine düşeni yaptı. Ben tüm hemşerilerime teşekkür ediyorum. Ülkemizin birliği beraberliği kardeşliği, İstiklali ve istikbali için tek vücut halinde bunu gösterdik. Bu tarihten sonra bu üçüncüsü olacak. Daha öncede o gece gazi olan kardeşlerimiz burada yaşadıklarını paylaştılar. Unutmamamız lazım. Çanakkale'yi nasıl unutmuyor isek nasıl Dumlupınar'ı unutmuyorsak, 15 Temmuz'u unutmamamız gerekiyor. Unuttuğumuz takdirde tarihten ders almadığımız takdirde yeni lavrensler içimize gelecekler. O insan kılığına girmiş o Müslüman kılığına girmiş dönmeler, bu ülkede cirit atacaklar. Onun için bizim uyanık olmamız lazım bizim yaşadığımız o tecrübeleri gelecek kuşaklara aktarmamız lazım. Bunları kayıt altına alıp eksiksiz, birilerin uydurduğu tarihte değil, gerçekleri birebir paylaşılması gerekiyor. O nedenle bugün böyle bir program düzenlenmesinde Genlik ve Spor Bakanlığımız öncülük etti. Başta Bakanımız olmak üzere emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. İl il, köy köy, ilçe ilçe bunun anlatılması gerekiyor. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür derler. Ama bizim tarihimizi unutmamamız gerekiyor. Bizim yaşadıklarımızı unutmamamız gerekiyor. Yaşadıklarımızdan ders alıp geleceğimize yön vermemiz gerekiyor. O nedenle böyle bir program vesilesiyle sizlerle beraber olduk. Katılımcılara teşekkür ediyorum. Aramızda Şehit Ailelerimiz var. Gazilerimiz var. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sizler yalnız değilsiniz, bu devlette bu millette sizinle beraberdir"   Vali Yılmaz’ın konuşmasının ardından Moderatörlüğünü İsmail Hakkı'nın yaptığı "Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar" programında 15 Temmuz gecesi haince yapılan kalkışmada ikiz kardeşinin birini Ankara'da Şehit veren Hakan Yiğit, yaşamının baharında İstanbul'da haince yapılan kalkışmaya dur diyerek silah kurşunuyla yaralanıp Gazi olan Adviye Gül ve  Ankara'da tek başına tanklara geçit vermeyen Yaşar Yaldız, 15 Temmuz gecesini anlattılar.   Programın son bölümünde, Vali Yılmaz, 15 Temmuz Gecesi Gölbaşında Şehit olan Özel Harekât Polis Memuru Akif Altay'ın eşi Gülsüm Altay'a ve çocuklarına, Ankara'da ve İstanbul'da hain saldırıyı yaşayan Hakan Yiğit, Gazi Adviye Gül'e, Yaşar Yaldız'a Burdur programları anısına Türk Bayrağı ve çeşitli anmalıkları takdim etti. Program hatıra fotoğrafı çekilmesiyle birlikte sona erdi. Vali Yılmaz programın sonunda 15 Temmuz gecesi çekilen fotoğraflardan oluşan sergiyi gezdikten sonra Konferans Salonundan ayrıldı.