BTB Başkanı Gündüzalp; İthalat aşkına yerli üretimi bitiriyoruz!

Gündem 23.07.2020 - 13:25, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:35
 

BTB Başkanı Gündüzalp; İthalat aşkına yerli üretimi bitiriyoruz!

BTB Başkanı Gündüzalp; İthalat aşkına yerli üretimi bitiriyoruz!
Burdur Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, Türkiye’nin birçok üründe dışa bağımlılıktan kurtulmasını sağlamak adına, tarımsal üretim planlaması yapılmasının artık kaçınılmaz olduğunu belirterek, “Çiftçimiz üretemediğinde, ihraç karşılığı ülkemize döviz girdisi olmadığında, diğer ülkelerle rekabet etme şansımız kesinlikle yok. Bazı kişilerin basit çıkışlarıyla Doların yükselip, ekonomimize zarar vermesini istemiyorsak, üretime daha fazla önem vermeliyiz. Suya ve gıdaya sahip olan, dünyayı en iyi şekilde yönetir” dedi.   Burdur Ticaret Borsası Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, Türkiye’nin neden yeterince üretemediğini, bunu sonucunda neden ithalat kapılarının açıldığını dile getirdi. Silahsız savaşılabileceğini ancak ekmek ve gıda olmadan savaşmanın mümkün olmayacağını vurgulayan Başkan Gündüzalp, “Üretimimiz, talebimizi karşılamayacak noktaya geldi. Bunun sonucunda da ithalat her geçen gün artmaya devam etti. Türkiye’nin gıda talebi neden karşılanamıyor, çiftçimiz neden üretemiyor sorusunun cevabı, artık birileri tarafından net bir şekilde verilmelidir” dedi.   Türkiye’deki üretim yetersizliğinin nedenlerinden bir tanesinin, girdi maliyetlerinin yüksekliğinden kaynaklandığını belirten Gündüzalp, “Girdi maliyetini nasıl azaltırız, üreticiyi üretimde nasıl tutabilirizin peşindeyiz. Maliyetler yüksek olunca, çiftçimiz fiyat artışı talebinde buluyor. İstenen talebe de ithalatla karşılık veriliyor. Unutmayalım ki, ithalat nedeniyle yerli üretimi bitiriyoruz. Yüksek maliyete çözüm bulamayanlar, yaptıkları ithalatla başka ülkelerdeki çiftçilerin dertlerine derman olmaktadır. Kendi çiftçisi yerine yabancı çiftçilerin yüzünü güldürmektedir” ifadelerini kullandı.   Tek çarenin üretmek, üretime daha fazla destek olmak olduğunu belirten Gündüzalp, “Biz neden üretemiyoruz veya üretmek istiyoruz damı üretemiyoruz? Yoksa biz üretmeyeceğiz, rahatımız yerinde diye mi üretmiyoruz? Aslına bakacak olursak, çiftçimiz üretmek istiyor ama bir şekilde üretim yapması engelleniyor. Bunun nedenleri nedir? Arazimiz problem, kentimizdeki üreticilerimize sorduğumuzda 20-30-40 parça arazisi var. Bizlerin küçük tapudan, tarımsal araziye geçmemiz lazım. Herhangi bir işletme için ne kadar dönüm arazi gerekiyorsa, o işletme için en fazla iki parça olsun. 40 ayrı araziye gidip, üretim yapmanın bir mantığı var mı?” şeklinde konuştu.   Türkiye’de, tarımsal üretim planlamasının biran evvel hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Gündüzalp, “Biz ne üreteceğiz, kritik ürünlerimiz neler? Hangi ürünleri üretmeyelim, hangi ürünleri üretelim. Bu bakımdan iyi bir üretim planlaması şart. İlimizde arazi toplulaştırması yapıldı, sonucunu sorduğumda birçok sorunla karşılaşıyorum. Hala daha toplulaştırma tam olarak yapılamamış. Bir şekilde bu sorunların çözülmesi lazım. Üretimde verimliliği sağlayabilmemiz için arazilerimizi iyi kullanmamız gerek. Tarımda 4.0 teknolojiyi en iyi şekilde kullanmak istiyorsak, arazilerimizi birleştirmeliyiz. Sonrasında su problemimizi çözmemiz gerek. Biz su zengini bir ülke değiliz, tam aksine su fakiri bir ülkeyiz. Vahşi sulama halen daha devam ediyor. Bunların önüne geçmek için ciddi anlamda yaptırımların uygulanması gerek” dedi.   Gıda ve suya en iyi şekilde sahip olanın, dünyayı yöneteceğine dikkat çeken Gündüzalp, “Bu iki konuda dışa bağımlı olamazsınız. Gıdanın önemini, dünya genelinde yaşanan pandemi nedeniyle daha iyi anladık. İnsanlar iki şeyden vazgeçmeyeceğini çok iyi anladı. Nedir bunlar birincisi sağlık, ikincisi beslenme. Halkımız evlerine kapandı, sosyal ortamdan kaçtık. Kullandığımız telefonların afaki rakamlar etmediğini, gıdanın daha önemli olduğunu anladık. Tüm bunlardan dolayı çiftçinin daha çok üretmesi daha fazla destek olunması gerek” diye konuştu.   2019 yılında Türkiye’de, 26 milyon ton yem üretilip, satıldığını vurgulayan Gündüzalp, şu şekilde devam etti: “Kesif yem hammaddesinin yüzde 50-55, bazı kaynaklara göre yüzde 60’nın ithal edildiğini biliyor musunuz? 13 milyon ton hammadde yurtdışından gelmiş oluyor. Bizler bu hammaddeyi üretemiyor muyuz? Yurtdışından gelen tüm ürünlere Dolar bazında para ödüyoruz. Verdiğimiz parayla karşılığında Ukrayna, Romanya, Brezilya ve ABD köylüsünü kazandırıyoruz. Biz neden köylümüze kazandırmıyoruz da Dünya köylüsüne kazandırıyoruz? Bizim, hububat ve bakliyatta acilen dışa bağımlılıktan kurtulmamız gerek. Üretemiyorsak, birisi çıkıp neden üretemediğimiz açıklasın. O zaman da neden üretemediğimizi araştıralım.”
BTB Başkanı Gündüzalp; İthalat aşkına yerli üretimi bitiriyoruz!

Burdur Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, Türkiye’nin birçok üründe dışa bağımlılıktan kurtulmasını sağlamak adına, tarımsal üretim planlaması yapılmasının artık kaçınılmaz olduğunu belirterek, “Çiftçimiz üretemediğinde, ihraç karşılığı ülkemize döviz girdisi olmadığında, diğer ülkelerle rekabet etme şansımız kesinlikle yok. Bazı kişilerin basit çıkışlarıyla Doların yükselip, ekonomimize zarar vermesini istemiyorsak, üretime daha fazla önem vermeliyiz. Suya ve gıdaya sahip olan, dünyayı en iyi şekilde yönetir” dedi.

 

Burdur Ticaret Borsası Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, Türkiye’nin neden yeterince üretemediğini, bunu sonucunda neden ithalat kapılarının açıldığını dile getirdi. Silahsız savaşılabileceğini ancak ekmek ve gıda olmadan savaşmanın mümkün olmayacağını vurgulayan Başkan Gündüzalp, “Üretimimiz, talebimizi karşılamayacak noktaya geldi. Bunun sonucunda da ithalat her geçen gün artmaya devam etti. Türkiye’nin gıda talebi neden karşılanamıyor, çiftçimiz neden üretemiyor sorusunun cevabı, artık birileri tarafından net bir şekilde verilmelidir” dedi.

 

Türkiye’deki üretim yetersizliğinin nedenlerinden bir tanesinin, girdi maliyetlerinin yüksekliğinden kaynaklandığını belirten Gündüzalp, “Girdi maliyetini nasıl azaltırız, üreticiyi üretimde nasıl tutabilirizin peşindeyiz. Maliyetler yüksek olunca, çiftçimiz fiyat artışı talebinde buluyor. İstenen talebe de ithalatla karşılık veriliyor. Unutmayalım ki, ithalat nedeniyle yerli üretimi bitiriyoruz. Yüksek maliyete çözüm bulamayanlar, yaptıkları ithalatla başka ülkelerdeki çiftçilerin dertlerine derman olmaktadır. Kendi çiftçisi yerine yabancı çiftçilerin yüzünü güldürmektedir” ifadelerini kullandı.

 

Tek çarenin üretmek, üretime daha fazla destek olmak olduğunu belirten Gündüzalp, “Biz neden üretemiyoruz veya üretmek istiyoruz damı üretemiyoruz? Yoksa biz üretmeyeceğiz, rahatımız yerinde diye mi üretmiyoruz? Aslına bakacak olursak, çiftçimiz üretmek istiyor ama bir şekilde üretim yapması engelleniyor. Bunun nedenleri nedir? Arazimiz problem, kentimizdeki üreticilerimize sorduğumuzda 20-30-40 parça arazisi var. Bizlerin küçük tapudan, tarımsal araziye geçmemiz lazım. Herhangi bir işletme için ne kadar dönüm arazi gerekiyorsa, o işletme için en fazla iki parça olsun. 40 ayrı araziye gidip, üretim yapmanın bir mantığı var mı?” şeklinde konuştu.

 

Türkiye’de, tarımsal üretim planlamasının biran evvel hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Gündüzalp, “Biz ne üreteceğiz, kritik ürünlerimiz neler? Hangi ürünleri üretmeyelim, hangi ürünleri üretelim. Bu bakımdan iyi bir üretim planlaması şart. İlimizde arazi toplulaştırması yapıldı, sonucunu sorduğumda birçok sorunla karşılaşıyorum. Hala daha toplulaştırma tam olarak yapılamamış. Bir şekilde bu sorunların çözülmesi lazım. Üretimde verimliliği sağlayabilmemiz için arazilerimizi iyi kullanmamız gerek. Tarımda 4.0 teknolojiyi en iyi şekilde kullanmak istiyorsak, arazilerimizi birleştirmeliyiz. Sonrasında su problemimizi çözmemiz gerek. Biz su zengini bir ülke değiliz, tam aksine su fakiri bir ülkeyiz. Vahşi sulama halen daha devam ediyor. Bunların önüne geçmek için ciddi anlamda yaptırımların uygulanması gerek” dedi.

 

Gıda ve suya en iyi şekilde sahip olanın, dünyayı yöneteceğine dikkat çeken Gündüzalp, “Bu iki konuda dışa bağımlı olamazsınız. Gıdanın önemini, dünya genelinde yaşanan pandemi nedeniyle daha iyi anladık. İnsanlar iki şeyden vazgeçmeyeceğini çok iyi anladı. Nedir bunlar birincisi sağlık, ikincisi beslenme. Halkımız evlerine kapandı, sosyal ortamdan kaçtık. Kullandığımız telefonların afaki rakamlar etmediğini, gıdanın daha önemli olduğunu anladık. Tüm bunlardan dolayı çiftçinin daha çok üretmesi daha fazla destek olunması gerek” diye konuştu.

 

2019 yılında Türkiye’de, 26 milyon ton yem üretilip, satıldığını vurgulayan Gündüzalp, şu şekilde devam etti: “Kesif yem hammaddesinin yüzde 50-55, bazı kaynaklara göre yüzde 60’nın ithal edildiğini biliyor musunuz? 13 milyon ton hammadde yurtdışından gelmiş oluyor. Bizler bu hammaddeyi üretemiyor muyuz? Yurtdışından gelen tüm ürünlere Dolar bazında para ödüyoruz. Verdiğimiz parayla karşılığında Ukrayna, Romanya, Brezilya ve ABD köylüsünü kazandırıyoruz. Biz neden köylümüze kazandırmıyoruz da Dünya köylüsüne kazandırıyoruz? Bizim, hububat ve bakliyatta acilen dışa bağımlılıktan kurtulmamız gerek. Üretemiyorsak, birisi çıkıp neden üretemediğimiz açıklasın. O zaman da neden üretemediğimizi araştıralım.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.