BİR ASIR ÖNCE ÖĞRENİLEN SANAT UNUTULMAYA YÜZ TUTTU

Yaşam (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.09.2018 - 15:35, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:35
 

BİR ASIR ÖNCE ÖĞRENİLEN SANAT UNUTULMAYA YÜZ TUTTU

Afyonkarahisar’ın işgali sırasında Yunan bir çömlek ustası tarafından bölge halkına öğretilen çömlekçilik sanatının son ustası hiç çırak yetiştirememekten şikayetçi.
Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde bir asrı geçik mazisi bulunan çömlekçilik sanatı, bir döneme damga vuran mesleklerden. Yunanistanlı çömlek ustası Zeosta tarafından bundan 100-150 yıl önce ilçe halkına öğretilen ve o dönem büyük ilgi gören çömlekler, o yıllarda mutfak eşyası olarak kullanılsa da günümüzde sadece süs eşyası olarak ilgi görüyor. Doğal çömlek ustalarının tarihe karıştığı bu dönemde Bolvadin ilçesinde bulunan sanayi sitesinde açtığı bir dükkanda babasından öğrendiği çömlek sanatını hobi olarak sürdüren 61 yaşındaki emekli imam Muhittin Tezel, ilçedeki toprak ocaklarından getirdiği çamurlarla çeşitli çömlek ürünleri yapıyor. “Babam Zaosta’dan bu sanatı öğrenmiş, bende babamdan öğrendim” Hiçbir teknolojik alet ve kimyasal madde kullanmadan tamamen doğal ortamda çömlek yapan Tezel, şimdiye kadar hiç çırak yetiştirmediğini ve kimsenin de kendisine bu sanatı öğrenme noktasında başvuruda bulunulmadığını dile getirdi. Çömlek Ustası Tezel, “Bu sanat 1900’lü yıllardan daha evvel, 100-150 yıllık bir mazisi olduğu söyleniyor Bolvadin’de. Yunan harbinden sonra burada Zaosta denilen birisi kalmış ve Bolvadinli ustalar ondan öğrenmişler bu sanatı. Babamda o Zaosta’dan bu sanatı öğrenmiş. Bende babamdan öğrendim. Ben 2003’te emekli oldum. Daha önce göreve gelmeden öncede 7-8 yıl çalıştım. Yaklaşıkta 10 yıldır bu sanatla uğraşıyorum emekli olduktan sonra. Şanda bu işi yapan tek benim. Benden başka kimse yok. Ocaklar zaten kapandı, bende gördüğünüz gibi sanayi sitesinde bir dükkânda bu işi sürdürmeye çalışıyorum. Sanatın zorlukları; eskisi gibi bu sanata rağbetin olmayışı, ikincisi şu anda atölyenin, şuandaki dükkânın bu sanata uygun olmayışı, üçüncüsü de bu sanata kimsenin heves etmeyişi. Hiç çırak yetiştirmedim. Hiç kimse başvurmadı. Desteklenir diyerekten bazı sanatlara öğrenciler yönlendirildi, ama bize böyle bir ne başvuruda bulunuldu, nede böyle bir talepte bulunuldu” diye konuştu  
Afyonkarahisar’ın işgali sırasında Yunan bir çömlek ustası tarafından bölge halkına öğretilen çömlekçilik sanatının son ustası hiç çırak yetiştirememekten şikayetçi.

Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde bir asrı geçik mazisi bulunan çömlekçilik sanatı, bir döneme damga vuran mesleklerden. Yunanistanlı çömlek ustası Zeosta tarafından bundan 100-150 yıl önce ilçe halkına öğretilen ve o dönem büyük ilgi gören çömlekler, o yıllarda mutfak eşyası olarak kullanılsa da günümüzde sadece süs eşyası olarak ilgi görüyor. Doğal çömlek ustalarının tarihe karıştığı bu dönemde Bolvadin ilçesinde bulunan sanayi sitesinde açtığı bir dükkanda babasından öğrendiği çömlek sanatını hobi olarak sürdüren 61 yaşındaki emekli imam Muhittin Tezel, ilçedeki toprak ocaklarından getirdiği çamurlarla çeşitli çömlek ürünleri yapıyor.

“Babam Zaosta’dan bu sanatı öğrenmiş, bende babamdan öğrendim”

Hiçbir teknolojik alet ve kimyasal madde kullanmadan tamamen doğal ortamda çömlek yapan Tezel, şimdiye kadar hiç çırak yetiştirmediğini ve kimsenin de kendisine bu sanatı öğrenme noktasında başvuruda bulunulmadığını dile getirdi. Çömlek Ustası Tezel, “Bu sanat 1900’lü yıllardan daha evvel, 100-150 yıllık bir mazisi olduğu söyleniyor Bolvadin’de. Yunan harbinden sonra burada Zaosta denilen birisi kalmış ve Bolvadinli ustalar ondan öğrenmişler bu sanatı. Babamda o Zaosta’dan bu sanatı öğrenmiş. Bende babamdan öğrendim. Ben 2003’te emekli oldum. Daha önce göreve gelmeden öncede 7-8 yıl çalıştım. Yaklaşıkta 10 yıldır bu sanatla uğraşıyorum emekli olduktan sonra. Şanda bu işi yapan tek benim. Benden başka kimse yok. Ocaklar zaten kapandı, bende gördüğünüz gibi sanayi sitesinde bir dükkânda bu işi sürdürmeye çalışıyorum. Sanatın zorlukları; eskisi gibi bu sanata rağbetin olmayışı, ikincisi şu anda atölyenin, şuandaki dükkânın bu sanata uygun olmayışı, üçüncüsü de bu sanata kimsenin heves etmeyişi. Hiç çırak yetiştirmedim. Hiç kimse başvurmadı. Desteklenir diyerekten bazı sanatlara öğrenciler yönlendirildi, ama bize böyle bir ne başvuruda bulunuldu, nede böyle bir talepte bulunuldu” diye konuştu

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.